Açık Radyo'da Tiyatro: İp

-
Aa
+
a
a
a

Yazanlar: Gülhan Kadim, Erkan Kortan, Onur Tuna

Yöneten: Erkan Kortan

Müzik: Wynton Marsalis

Efekt tasarım ve uygulama: Deniz Koloğlu

 

Oynayanlar:

Adam:              Yiğit Sertdemir

Birinci Kadın:  Aslı Can Kortan

İkinci Kadın:    Gülhan Kadim

 

Seyir halinde bir trenin iç sesi (oyun boyunca)...

Eşya sesleri ve sürgülü kapı açılma sesi

 

Adam: Af edersiniz, 415 numara mı?

1. Kadın: Ufak hatalar bazen bizi çok büyük felaketlere sürükler . Ama şimdi başıma gelen felaketlerden çok önemli....

Adam: Af edersiniz, 415 numara burası değil mi?

2. Kadın: 414

Adam: Efendim?

1. Kadın: Burası 414

Adam: Özür dilerim, yan taraf olsa gerek.Sürgülü kapı kapanma ve açılma sesi

Adam: Af edersiniz ama yan kompartımanın 416 numara olduğunu söylediler. Burası 415 numara olmalı ya da benim anlayamadığım...

1. Kadın: Fark etmez. Burada boş yer var istersen yerleşebilirsin.

2. Kadın: Benim için de fark etmez.

Adam: Pekala. Nezaketiniz için teşekkür ederim.

İki kadın birlikte: Rica ederiz.

eşya yerleştirme sesleri

Adam: Su bavulu şuraya koyalım, şunu da tam karşısına. Şu ipi şuradan geçirelim küçük bavulları da üzerlerine, evet oldu galiba, yok olamamış şunu düzeltelim, oldu.Şimdi ceket; ceketi çıkaralım. Katlayalım. Ceketi sağa. Çantayı sola. Çantayı açalım.

Çanta açılma sesi ve çantadan kitap çıkarma sesi

Adam: Kitap tam koyduğum yerde ne güzel.

Çanta kapanma sesi

Adam: Ceketten de gözlüğü alayım. Bavul biraz oynadı galiba düzelteyim.

Ceketten gözlük alma sesi

Eşyaların yerleşme sesleri

Adam: Sanırım artık oturabilirim. Uzun bir yolculuk olacak.

Kadın: Çoook uzun.

1. Kadın: O kadar uzun olacak ki bunu söylediğini bile unutacaksın.

Adam: Efendim?

1. Kadın: Sadece bu anı daha önce yaşamışım gibi hissettim de..Size hiç olmaz mı?

2. Kadın: Bana sürekli oluyor. Bu çok olağan.Sanırım bilimsel bir açıklaması da var. Daha önce karşımıza oturan bir yolcu anlatmıştı hatırlıyor musun? Hani şu komik şapkası olan adam.

 

Müzik başlar...

2. Kadın: Bembeyaz giyinmişti ilk geldiğinde. Sarı bir papyon takıyordu. Ayağında da hafif topuklu bir ayakkabı vardı. İlk kez trene biniyordu ve biraz heyecanlıydı. Bir sürü bavulu vardı. Hepsinin üzerine de adını, soyadını, adresini yazmıştı. Yetmezmiş gibi hepsini kalın iplerle birbirine bağlamıştı.   Eşya   kaybetmekten   çok   korkarmış.   Eminim   bavullarını   2   hafta   Önceden hazırlamaya başlamıştı. İlk birkaç gün pek fazla konuşmamıştı.

1. Kadın: İnsanlara güvenmediğinden herhalde.

2. Kadın: Ama gün geçtikçe adam tuhaflaşmaya başladı.

2.Kadın: Çok fazla terliyor, sürekli konuşuyor, ..inleme, sık nefes alma, anlaşılmaz konuşma sesi  

2. Kadın: durup  durup  bavulundan  çıkarttığı  eşyalardan  bazılarını  camdan  dışarıya  atıyordu. 

bavul atma, kahkaha  

Her seferinde de hafifliyor gibiydi. Artık bazı şeyleri hatırlayamadığını söylüyordu. Sadece bir kadının adını tekrarlayıp durdu. Bir yandan da...

1. Kadın: Kusuyordu.

Kusma sesi

2. Kadın: Burası çok kötü kokmaya başlamıştı. Sanki adamın her tarafı kokuyor gibiydi. Biz de kokuyorduk. İğrenç. İlk defa buradan çıkmak istemiştim. Ben hiç konuşmuyordum. O hiç susmuyordu. Devamlı konuşuyordu...

anlaşılmaz konuşma sesi  

1. Kadın: Terliyordu

inleme, sık nefes alma, anlaşılmaz konuşma sesi

2. Kadın: Kusuyordu, yine konuşuyordu, bağırıyordu, üstümüze kusuyordu....Atacak eşyası kalmadığında o bağladığı ipler de boşta kalmıştı. Sonra....çok... garip... bir şey olmuştu.

1. Kadın: Yüreğim bulanıyor!

Müzik biter. 

Adam: Anlayamadım?

1. Kadın: Trende hep ters yöne otururum. Beni kötü etkilemesine rağmen hoşuma gider.

Adanı: Ama... Şu anda trenin gittiği yönde oturuyorsunuz..

1. Kadın: Gerçekten anlayamamışsın. Bazen yolculuk o kadar uzun sürer ki, iki yön de aynı olur.

2. Kadın: Yani trenin gittiği yön aynı zamanda ters yöndür.

Adam: O zaman ne fark eder ki, nereye otursanız ters olacaktır?

1. Kadın: Ne sürat ama...Ne yöne gittiğini bilemezsin hiçbir zaman.

2. Kadın: Yönsüz olmak ayrıcalıktır.

1. Kadın: Seçilenler ayrıcalıklıdır. Bunda korkacak bir şey yok.

2. Kadın: Bu sonu olmayan bir başlangıç.

1. Kadın: Yönünü kaybedeceğin bir başlangıç. Bütün kavramlar yer değiştirecek kafanda. Hiçbirisine yer bulamayacaksın.

2. Kadın: Gördüklerinin ve duyduklarının aslında ne olduğunu anlayacaksın.

1. Kadın: Bazen kör, bazen sağır olacaksın ve sırtında da delik bir sepet olacak. Hafızan önemini yitirecek.

2. Kadın: Her şey aslında senin görmek istediklerin ve duymak istediklerinden ibaret olacak.

1. Kadın: Kabuslarına izin ver onlar sana yön gösterir, yönsüzlüğünde kaybolmazsın

2. Kadın: Kendini rahat bırak ki, bulutlara çarptığımızda çıkan sesi duy.

1. Kadın: Yeter artık! Benimle yarışmaktan vazgeç! Son söz hep benimdir, bunu kafana sok. Hiçbir  zaman  benim  bildiklerimle  yarışamazsın.  Ayrıca  söylediklerinin  hepsini  benden çalıyorsun.   Sen  bir  şeyler     üretemeyecek  kadar  acizsin.   Bunları  başkalarının  yanında söylemekten nefret ediyorum ama bunu sen istedin. Annemin söylediklerini de aklından

çıkartmasan iyi olur!

2. Kadın: Özür dilerim. Beni bağışla.

Adam: Kusura bakmayın ama ben aranızdaki sorunlarla boğuşmak, uğraşmak İstemem. Şu anda biraz yorgunum,   söylediklerinizden   de   hiçbir   şey   anlamıyorum.   Sadece      kitabımı  okuyup dinlenmek istiyorum müsaadenizle.

2. Kadın: Başka bir şey tavsiye edebilir miyim? Seni gerçekten dinlendirecek bir şey..Çünkü kitapların dinlendirdiğine inanmıyorum ben. Sizinle ilgisi olmayan bir sürü hikayenin içine girip bir sürü dertle uğraşıyorsunuz. Sadece sonunda kitabı kapatıp "oh be iyi ki bütün bunları ben yaşamıyorum" diyebilmek için neden o kadar sıkıntı çekiyorsunuz anlamıyorum.

Adam: Bence kitaplar hakkında yanılıyorsunuz ama sizi kırmamak için bir kez de sizin yönteminizi deneyeyim.

2. Kadın: Beni kırmamak için yapmıyorsun. Bizi farklı buldun ve sen de aslında farklı...

1. Kadın: Yüreğim!!!

2. Kadın: Neyse... şimdi benim söylediklerimi yap.

(“Hipnoz”u çağrıştıran ses başlar...)Başını cama doğru çevir ve arkaya yasla. Camdan dışarıya bakarak tek bir noktaya odaklanmaya çalış..bırak görüntüler kayıp gitsin. Sen o noktaya bak hep ve yatay değil de düşey hareket ettiğini düşün. Yani boşlukta düşüyorsun. Sakın direnme..kendini rahat bırak..boşluktasın..bu boşluğun sonu yok. Hep düşeceksin.. sakın tutunma..tutunacak bir yer ya da tutacak birisi yok..boşuna arama....

Adam: Hani uyurken..

2. Kadın: Evet, uyuyanlar rüyalarında görürler. Tam uykuya yeni dalmışken. Birden boşlukta düşmeye başlarsın ve hemen ardından uyanırsın. Aslında düşmeye devam etsen belki de aradığın huzuru bulacaksın..ama buna hiç izin vermezsin çünkü o anda  düşünemezsin. Oysa şimdi  uyanıksın ve  kendi  isteğinle  düşmeyi  tercih  ediyorsun.  Çünkü bu boşluk  seni dinlendirecek..içini   boşaltacak...hafıfleyeceksin..Direnme!!   tutunamazsın.,   cesaretin   varsa devam et...en dipte ne olduğunu kimse bilmiyor.. Direnirsen çığlık atarsın..DİRENME!!! NEDEN BURADAN ÇIKMAYA ÇALIŞIYORSUN! BIRAK! DÜŞ! DÜŞ! DÜŞ!

(Hipnozu çağrıştıran ses biter.)

Adam: Neden? Hiçbir şey anlamadım ve anlamak da istemiyorum. Ben sadece sakin bir yolculuk yapmak istiyorum ve ineceğim yere geldiğimde de çekip gideceğim. Zaten aylardır sürekli olarak sorunlarla boğuştum..Bunları sizlerle paylaşmak da istemiyorum. Şans eseri aynı kompartımanda yolculuk ediyoruz ve bunu söylemek kabalık da olsa, beni rahatsız ediyorsunuz. Sizin nereden geldiğinizle ve nereye gittiğinizle de ilgilenmiyorum. Bu saçma sapan dinlenme yönteminiz de umurumda değil.  Bana hiçbir şey ifade etmeyen felsefi

sözlerinizi de duymak istemiyorum. Neden herkes birilerine sürekli bir şeyleri anlatmaya ve kabul ettirmeye  çalışır  anlamıyorum? Beni tanımıyorsunuz..kim      olduğumu bilmiyorsunuz.Nasıl bir insanım, nerede yaşarım, ne iş yaparım? Hiç biri hakkında bilginiz yok geldiğimden beri sürekli olarak konuşuyorsunuz. Anlamsız şeyler söylüyorsunuz ama bunlar    beni    İL-Gİ-LEN-DİR-Mİ-YOR. Siz çok    anlayışsız..çok bencil...çok kaba davranıyorsunuz.beni huzursuz etmeye hiç hakkınız yok.  Eğer böyle devam ederseniz görevliden yerimi değiştirmesini isteyeceğim. Zamanımı iki deliyle harcamak istemiyorum.Lütfen..artık beni rahatsız etmeyin...şimdi biraz uyumak istiyorum.     

2. Kadın:Uyuyacakmış...

1. Kadın: O zaman bırakalım uyusun.

2. Kadın: Uyku güzel bir şeydir.

1. Kadın: Tabi. Her şeyi unutursun. Hiçbir derdin kalmaz. Vücudunun her karesi dinlenmeye çekilir. Hele yatağın da rahatsa...

2. Kadın: Bir de rüyalar olmasa..

1. Kadın: Rüyalar güzeldir.

2. Kadın: Hayır değildir. Bilinçaltına söz geçiremezsin. Hayal gücün de seni rahat bırakmaz.

1. Kadın: Kabuslar bile güzeldir. İçindeki pislikleri attığını hissedersin uyandığında.

2. Kadın: Onları atamazsın. Sadece bir kez daha gördüğün için rahatsızlığın artar.

Adam: Yeter! Onunla yarışma! Yoksa hiç bitmeyecek!

1. Kadın: Aferin. Öğrenmişsin. O hala öğrenemedi.

Adam: Biraz uyku..lütfen..hem sizin de uyumanız gerekir. Hiç de genç sayılmazsınız.

2. Kadın: İkimiz için mi söyledin?

Adam: Siz daha gençsiniz tabi ama yine de dinlenseniz iyi olur.

2. Kadın: Ama ben söylemek istediğinizi anlamadım. O yaşlı ben ondan daha az yaşlı mıyım, yoksa o yaşlı ben genç miyim?

1. Kadın: Gençliğimizi birlikte sakladık unuttun mu?

2. Kadın: Biraz susar mısın? Ona bir soru sordum ve uzun zamandır bunun cevabını merak ediyordum aslında. Lütfen cevap ver.

Adam: Ben aslında hiçbir şey demek iste..

2. Kadın: Yo hayır, şimdi bu şekilde kaçamazsın. Madem konuyu buraya getirdin. Şimdi açıkla ne demek istediğini.

1. Kadın: Sakladık gençliğimizi, birlikte. Unuttun mu?

2. Kadın: Sus!

Adam: Sadece uyumak istediğim için..

2. Kadın: Kaçamak yok! Dürüst ol!

Adam: Söylüyorum işte. Ben uyumak istediğim için size de böyle bir şey söyledim. Sadece uyursanız susarsınız diye.

1. Kadın:  Saklı gençlik can çekişiyor..

2. Kadın: Hep senin yüzünden! Bana hiç izin vermiyorsun. Ben bunu istemedim bana senden miras kaldı!

1. Kadın: BANA DA ANNEMDEN!

2. Kadın: Annemi bu işe karıştırma. O baş edebiliyordu. Sen beceremedin!

Adam: Ben uyumak istiyorum!

1. Kadın: Haydi uyu ve tadını çıkart o zaman!

1. Kadın: Bence bu seferki seçim pek başarılı değil.

2. Kadın: Evet.

1. Kadın: Şu gardaki görevliye söylemek lazım, gerçekten buna değecek insanları göndersin. Bu adam fazlasıyla normal.

2. Kadın: Ondan hoşlanmadım.

1. Kadın: Yalan söyleme. Ona nasıl baktığını gördüm.

2. Kadın: Ben bütün erkeklere yiyecekmiş gibi bakarım.

1. Kadın: Doğru.

2. Kadın: Bence henüz uyumadı.

1. Kadın: Biliyorum. Zaten biri duyduğu için konuşabiliyoruz seninle.

2.Kadın: Doğru.

1. Kadın: Şimdi, bizi   duyduğu   halde,   gerçekten   uyumuş   gibi   yaparak   yanıldığımızı düşünmemizi sağlamaya çalışacak ama nafile...

2. Kadın: Buraya gelen herkesin yaptığı gibi...

1. Kadın: Uyku..

2. Kadın: Artık nasıl olduğunu bile unuttum.

 

Müzik başlar...

1. Kadın: Çocukluğumu hatırlıyorum. Ne çok severdim uyumayı. Bahçedeki yüksek otların arasına girer, çırılçıplak soyunurdum. Rüzgarın esmesini beklerdim uyumak için. Otlar beni gıdıklamadan asla uyuyamazdım. Uyku...Özellikle her uyandığımda annemin uyanık olmasını severdim. O zamanlar bunu çok işi olmasına bağlardım. Ama öyle olmadığını anladım sonunda. Uykusuzdu annem.

2. Kadın: Bunu neden anlattın şimdi? Bizim bahçemiz yoktu ki..

Müzik biter.

1. Kadın: Doğru.

2. Kadın: Hala uyuyamadı.

1. Kadın: Çünkü çok konuşuyorsun.

2. Kadın: Deminden beri saçma sapan hikayeler anlatan kim?

1. Kadın: Onlar benim hikayelerim. İstediğim zaman anlatırım. Delik sepetimde kalan birkaç anı...

2. Kadın: Haydi artık..Birazdan uyuyacak..   

1. Kadın: Bu gece uyuması gerekir. Bu geceden sonra, her gece biraz daha az uyuyacak nasıl olsa. Diğer kompartımanlarda her şeyi daha iyi anlayacak. Ama önce bizimle kalması gerekiyor.

2. Kadın: Evet anlayacak...Bu trenden kimsenin inmediğini, karanlığın da, uyku taşımadığını anlayacak...

1. Kadın: Neredeyse uyuyacak..Bu sözleri, uyku ile uyanıklık arasında ki zamanda hayal ettiğini sanıyor.

2. Kadın: O zaman uyudu demektir.

1. Kadın: Doğru.

1. Kadın: İşte geri geldi..

2. Kadın: Hoş geldin.

Adam:  Saat kaç? Neden size soruyorum ki?

çanta karıştırma sesi

Adam: Şu çantanın içinde olacaktı. Burada işte Yaklaşmış olmamız gerek.

İki Kadın: Kim bilir?

Adam: Tahmin ettiğim gibi. İstasyona gelmek üzereyiz. Benim artık gitmem

gerekiyor. Hoşçakalın.

1. Kadın: 415 numarada iyi şanslar...

2. Kadın: Düşmeyi öğreneceksin, hatta seveceksin... Merak etme..